Seyyar Forum'un Gündem Üzerine Değerlendirmesi: BÜTÜN RESİM ÇOK NETTİR!







                                                                                                      7/2/2014


                                            Bütün resim çok nettir!

Bir süredir komplocu akıl, iktidarın en etkin ve kullanışlı egemenlik aracı haline gelmiştir. Tuhaf ve üzücü olansa, iktidarın parçalı yapıya evrilmesine ve özgürlük alanlarının  genişlemesine en çok ve yaşamsal ihtiyaç duyan muhalefet kesimlerinin de kendi komplocu akıllarının felcine uğramalarıdır.

Gezi sonrasında, iktidarın lider karizması ve tehditkar bir nüfuz tabanı yaratma dışında meşruiyet zemini kalmamıştır. 17 Aralık sonrası ise aldığı yakından ve derin yaralarla sersemleyen lideri, kendini ve çevresini kurtarmak için paranoyasını silaha çevirmiştir. Geldiğimiz noktada bu hastalıklı anlayışı ülkeye zorla zerk etmek dışında kendisine çıkar yol bulamamaktadır.

Hükümet ya da muhalefet olsun, kült-iktidar perspektifiyle biçimlendirilmiş olan kurumsal siyaset tamamen çürümüş ve iflas etmiş, özgürleştirici bir programın özneleri olamayacakları bir kez daha ortaya çıkmıştır. Benzer erkçi zihniyet, radikal muhalefet alanının daraltılması, fakirleştirilmesi ve çoraklaştırılmasını da beraberinde getirmektedir.

Yolsuzluk, hırsızlık ve talanın üzeri eşi az görülen bir şirretlikle örtülmeye çalışılmaktadır. İki “habis” kliğin “birbirini yediği” hipnozunun uyuşturan keyfine hayır diyoruz. Asıl yenilen, kemirilen ve saldırılan muhalif kalmanın varlık şartları ve özgürlük alanlarımızdır.

Bu yüzden biz Seyyar Forum olarak 17 Aralık’ tan beri olup-biten konusunda da tarafız.

Darbe anayasasının 138. maddesini bile cebir kullanarak çöpe atan hükümetin darbesine karşı duruyoruz. Bunun aracı olarak, halihazirda sadece biçimsel var olagelen yargı bağımsızlığı görüntüsünün bile ayaklar altına alınmasına karşıyız.

İç düşman-dış mihrak safsatasıyla toplumun terörize edilmesine, bir başka kisveyle de olsa örgütlenmenin itibarsızlaştırılarak hedefe konulması ve kriminalize edilmesine  karşıyız.

Dış siyasetini eli kanlı fanatiklere endeksleyen hükümet, göz göre göre TIRlar dolusu şiddet ve ölüm ihraç ediyor. Bu tavrıyla felaketçi kamplar dışında kalan özgürlükçü ve çoğulcu ihtimalleri boğdurmaya çalışıyor. Ayrımcılığı, sefaleti ve katliamları körükleyen bu nefret dolu kriminal politika artık ifşa olmuştur. Sansürle, yasakla ve bağırarak sindirmeye çalışmakla üzeri örtülemez, suç insanlığa karşıdır.

Bu bağlamda hepimiz için yaşamsal ve vazgeçilmez olan barış mücadelesinin manipüle edilmesi, araçsallaştırılması ve rehin alınmasına karşıyız.
   
Erk mekanizmalarının denetlenebilmesi ve sınırlandırılması taleplerimizi tekrar yüksek sesle dillendiriyoruz; örgütlenme, direnme ve hayır  diyebilmek tartışılamaz haklarımızdır, “ama”sız kullanmakta ısrar ediyoruz.

Kişi hak ve özgürlüklerimizin - ihlale en fazla maruz kalan, marjinalize edilen ve yok sayılanlar lehinde - yeniden tanımlanması ve ödünsüz savunulmasının arkasında durmaya devam ediyoruz, edeceğiz.